GÜNCEL
Giriş Tarihi : 10-08-2022 16:22

Vali Dr. Turan Ergün ve eşi Hülya Ergün Hanımefendi Muharrem Ayı nedeniyle Işık Çakır Sultan Cem Evinde düzenlenen iftar yemeğine katıldı

Vali Dr. Turan Ergün ve eşi Hülya Ergün Hanımefendi Muharrem Ayı nedeniyle Işık Çakır Sultan Cem Evinde düzenlenen iftar yemeğine katıldı.

Vali Dr. Turan Ergün ve eşi Hülya Ergün Hanımefendi Muharrem Ayı nedeniyle Işık Çakır Sultan Cem Evinde düzenlenen iftar yemeğine katıldı

 


İftara Vali Dr. Turan Ergün ve eşi Hülya Ergün Hanımefendi’nin yanı sıra Milletvekilleri Mehmet Altay ve İsmail Güneş, Belediye Başkan Mehmet Çakın, Vali Yardımcısı Eyüp Fırat, İlçe Kaymakamları, İl Emniyet Müdürü Mesut Gezer, İl Jandarma Komutanı Albay Murat Kılıç, İl Müftüsü Kazım Güzel, İl Kültür ve Turizm Müdürü Sabri Ceylan, Alevi Dedesi Nazmi Aydedeoğlu ve vatandaşlar katıldı.


İftar programdaki konuşmasında birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarının önemine vurgu yapan Vali Dr. Turan Ergün, “Hicri 1444. yılımızın ilk ayına, Muharrem ayına hep birlikte ulaşmış bulunuyoruz. Bu ay, İslam tarihinde dönüm noktası olabilecek olayların yaşandığı çok faziletli bir aydır. Bütün İslam dünyası ve Anadolu coğrafyası bu günlerde Muharrem ayını ve onun bereketini idrak etmektedir.” dedi.


Vali Dr. Turan Ergün konuşmasına şöyle devam etti, “Bildiğiniz gibi Yüce Peygamberimiz, kendisine nübüvvetin gelmesiyle birlikte Allah’ın emrini ve İslam’ın mesajını iletmek için başta doğup büyüdüğü Mekke olmak üzere; ayaklarına batan dikenlere, üzerine atılan taşlara aldırmadan Hak bildiği yoldan yürümüştür. Peygamber Efendimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin de aynı yolu takip etmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.v.) sevgili torunu Hz. Hüseyin; nefret yerine sevginin, karanlık yerine aydınlığın hükümran olduğu, bizlere örnek teşkil eden yaşantısıyla, ahlâkıyla, insanları birleştirmeye ve onlara doğru yolu göstermeye çalışmış, çağları aşan onurlu bir duruşun mümtaz temsilcisidir. Onun hayatı da şahadeti de hepimiz için sonsuza dek örnek teşkil edecek ve tarihin şanlı sayfalarında yerini almaya devam edecektir. Muharrem ayı İslam dünyasının ortak acısı, hüznü olan Kerbela’yı ve paylaşmanın, şükretmenin, bereketin, kardeşliğin adı olan Aşure Günü’nü de içine alan bir aydır. Yezid’in zulmüne boyun eğmeyen, adaletin ve doğruluğun yanından ayrılmayan Peygamberimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin'in ve beraberindeki masum insanların Kerbela'da şehit edilmesi hüznünü de derinden hissettiğimiz bu ayda hepimiz aynı acıyı aynı hüznü paylaşıyoruz. Kerbelâ, yeryüzünde; İslam inancına sahip olup, mezhebi, meşrebi ve düşüncesi ne olursa olsun bütün ümmetin ortak acısı; ehl-i beyte gönül veren her Müslüman’ın yüreğinde derinden hissettiği bir sancıdır. Dini hassasiyetlerine bağlı, kültür ve medeniyetini özümsemiş aziz milletimizin ehl-i beyt sevgisi her daim artmakta, bizleri bir ve diri tutan bu muhabbeti yüreklerimizde, kalplerimizin derinliklerinde hissetmeye devam etmekteyiz. Bu öyle bir sevgidir ki hayatımızın her anında; hem dilimizde, hem gönlümüzde hem de evlatlarımıza koyduğumuz isimlerde yaşar. Öyle ki her hanelerimizde pek çoğumuz Aliler, Fatımalar, Hasan ve Hüseyinlerle çağırırız can parelerimizi. Birliğimizin, beraberliğimizin ve kardeşlik duygularımızın daha da canlandığı bu günlerde gözlerimizin daima barışa, doğruluğa ve kardeşliğe bakması ve yüreğimizin sevgi, saygı ve iyilik için atması gerekmektedir. Şahadetlerinin 1383. sene-i devriyesinde şehitlerin efendisi, Peygamberimizin kıymetli torunu Hazreti Hüseyin Efendimizi ve tüm Kerbela şehitlerini rahmetle, hürmetle yâd ediyorum. Muharrem ayının birliğimizin ve kardeşliğimizin daha da gelişmesine ve dünya üzerinde barış ve mutluluk tohumlarının yeşermesine vesile olmasını; içinde bulunduğumuz mübarek günler vesilesiyle yapılan tüm ibadetlerin; tutulan oruçların, edilen duaların Yüce Allah’tan kabulünü diliyorum”

AdminAdmin