Her pazar sabahı olduğu gibi bu pazarda kahvaltımı hazırlayıp masama oturup ağaçlara, çiçeklere bakarak çayımı yudumlamaya başlamıştım.
Çam ağacının dalına konan bir karga dikkatimi çekti. Sağa sola birer kere baktı ve çam agacının altına koydugum ekmek parçasına pike yaptı kuşlar için yiyecek birşeyler koymuştum bayat ekmek parçalarını ıslatıp çam agacının dibine yesin kuşlar diye bırakmıştım.
Karganın nereye ve niçin pike yaptığını anladım, birkaç saniye sonra ağzında büyük bir ekmek parçası ile uçup gitti.
Aradan bir iki dakika geçmiştiki bu sefer aynı ağacın bir başka dalında bir kumru gördüm. O kargadan daha endişeli görünüyordu bir sağa bir sola daha sık ve tedirgin bakıyordu oda bir süre bakındıktan sonra bir tehlike sezmediği için çam agacının dibine pike yaptı, orta boy bir ekmek parçası gördüm ağzında oda kısmetini alıp uçtu gitti.
Bir yandan kahvaltımı yapıyor, bir taraftanda gözümü ağaçtan ayırmıyordum. İlgimi çekmişti kuşlar, son olarak aynı ağaca bu sefer bir serçenin konduğunu görünce dahada meraklandım.
Dikkatle izlemeye devam ettim kuş küçüldükçe tedirginliğimde artıyordu. Kumru kargadan daha fazla korkak ve tedirgin davranmıştı dalın üzerinde, serçe ise hepsinden daha ürkek davranıyordu sanki her an birisi ona bir taş fırlatacakmış gibi sağa sola sık sık bakıyor, başını bir o yana bir bu yana çeviriyor, hemen uçacakmış gibi küçük pençelerini bir yukarı bir aşağı oynatıyordu.
Biraz sonra oda ıslanmış ekmeklerin olduğu çam agacına pike yaptı gagasına ufak bir parça ekmek alıp oda uçup gitti.Kahvaltımı yaparken izlediğim bu tabiat olayı bana hayatın bir kuralını ispat etmişti.
Büyükler doymadan küçüklere ekmek yoktu çayımı yudumlarken çam ağacının yapraklarına bakarak daldım gittim. İş hayatında yaşadığım bazı olaylar gözümün önünden bir sinema şeridi gibi geçti.
Bu üç değişik boyda kuşun ekmek parçalarını almak için pencereye gelme sırası çok ilginçti önce karga, sonra kumru, en sonundada serçe.
Bir pazar sabahı kahvaltımı yaparken, iş hayatında geçerli olan bir kuralı kuşlar bana bir kez daha hatırlattı.
Bir yerde bir iş,bir rant, bir kar imkanı olduğunda büyükler doymadan küçüklere lokma yoktu. Büyükler, büyük rantları küçüklere yedirmezler bir pazar sabahı, bir kahvaltı, üç kuş, bir tabiat olayı ve bir iş kuralını bana yeniden hatırtlattıkları için teşekkür ediyorum kuşlara hayvanlara olan sevgime bu üç kuş türünüde ekledim bu sayade.
Teşekkür ediyorum kuşlar hani bir şarkı var uçun kuşlar uçun diye uçun kuşlarım uçun diyorum bende içimden geçenleri sizinle paylaşmak istedim.
Saglık, huzur, mutluluk ve sevgi dolu bir hafta sonu diliyorum tüm insanlığa.
Gündüzün ve gecenin sahinine emanetsiniz.
Ali Erol DİKER
