Dr. Mustafa Torun
Dr. Mustafa Torun
Giriş Tarihi : 07-05-2024 09:35

Esas Olan Örgüt Değil Mi?

“Faşizm, burjuvazinin en gerici çevrelerinin menfaatleri doğrultusunda, hayal kırıklığına uğrayan, eski burjuva partilere sırt çeviren kitleleri kendi ağına düşürür.“ Georgi Dimitrov

Geçenlerde İzmir Tabip Odası Seçimlerini izlerken birçok çelişki aklıma gelmedi desem yalan olur…

Acaba neden  ayrışıyoruz?…

Doğrunun ölçütü tek ise, neden bir odağa ve amaca hedeflenemiyoruz?..

Neden omuz omuza demokrasi mücadelesi yapamıyoruz?..

Niçin yarışırken bile bazen birbirimize  saygıyı yitiriyoruz?…

Neden özeleştiri ve eleştiri mekanizmalarını çalıştıramıyoruz…

Neden akıl değil de, duygularımız egemen oluyor?..

Elbette bu soruları çoğaltabiliriz… 

Konuya odaklanırken elbette bir düşünceyi ve geniş anlamda kültürü anlamak ve ona saygı duymak demek, onu koşulsuz kabullenmek anlamına gelmez…

Hatta içinde yaşadığı toplumda, hele sağlık alanında hiçbir yanlışın olmadığını sanan bir insanın akıl bilgi veya duygu konusunda sorunları olduğuna şüphe yoktur…

Bir hekimin içinde yaşadığı sağlık  ortamında bazı eksik ve yanlışları bulması, bunun İçin örgütlü mücadele etmesi çok doğaldır…

Hekimin bunları gidererek toplumunu ve özelinde sağlık sistemini geliştirmek istemesi de takdir edilesi bir tavırdır…

Ülkemizde sağlık sistemini geliştirmenin yolu siyaset yapmamak değil, bizzat siyasetin ve özelinde sağlık siyasetinin, emekten yana kamucu bir yapıya evrilmesi için örgütlü olarak omuz omuza mücadele etmesi doğaldır…

Sosyal Demokratından, Sosyalistine, Sosyalistinden Komünistine, Ulusalcısından Yurtseverine; yani Türkiye’de muhalefeti oluşturan solun, özellikle süreğen Ana Muhalefet Partisinin önemli bir eksikliği nin son zamanlarda iyice su yüzüne çıktğını görmemek olanaksız… 

Maalesef sendikalarda, meslek odalarında, geniş anlatımla Demokratik Kitle Örgütlerinde(DKÖ), bu eksiklik yönetimi kaybettirecek noktaya ulaştığında bunu anlıyoruz…
 
Bu hastalık 1970’li yıllardan 2000’li yılların başına kadar, “Bölünmüş Sosyalist Solun” her bir anlayışının, yukarıda adı geçen örgütlerde yönetimi ele geçirmeye odaklanıp, bu örgütleri adeta işgal etmelerine yol açmıştır…

Örgütü siyasi yapının arka bahçesi haline getirme devam ederken; Kürt Siyasi Hareketinin 1990 yılından itibaren kendi siyasi partisini kurarak, ayrı yapılanmaya gitmesine paralel olarak, bu ayrışmanın ulusalcılığa savrulduğunu anlıyoruz… 

Maalesef savrulmanın ortaya çıkardığı ilkesizliğin; geçmişte karşı karşıya gelinen “Şoven Milliyetçi” kesimlerle iş birliği yapacak noktaya geldiğini  unutmayalım…
 
“Birbirini Dinleme, Eleştiri ve Özeleştiri”mekanizmalarını çalıştırmak yerine, bunu sadece kuramsal olarak benimseyip, pratikte gerçekleştir(e)memiştir…

Bu nedenle birbirini anlamama hatta reddetmenin başını alıp gittiğini görüyoruz... 

Eskiden oluşturulan ortak listelerle yönetimde bulunulan birçok DKÖ’de, yönetimler maalesef bu şekilde kaybedilmeye başlamıştır… 

Özellikle seçim süreci devam eden hükümetin hedefindeki örgütler yani TMMOB ile TTB’ye bağlı odalarda, bu şekilde yönetimlerin kaybedildiği görülmektedir. Özellikle “Sosyal Demokratlar, Kürt Yurtseverler ile Sosyalist Sol Parti” gruplarının farklı listeler çıkararak seçimlere girmeleri, bu sonuçların ortaya çıkmasına yol açmıştır…
 
Maalesef örgütlerde, yönetimlerin oluşmasında, taraflar genel anlamda en geniş şekliyle biz demek yerine, en alt düzeyde ve daraltılmış bir şekilde biz deme noktasına geldikleri için, ayrı listelerle girdikleri yarışı kaybettiklerini görüyoruz… 

Burada dikkat edilmesi gereken nokta kimlik ve siyasi düşünce ilişkinliklerinin yani eski deyimle aidiyetin değil, örgüt ilişkinliğinin öne çıkarılmasıdır... 

Ancak bu şekilde ve ideolojik anlamda, sistemin çarkına kapılmadan, halkımızın  ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen kesimlerinin lehinde olacak çalışmaları yürütmek olasıdır... 

Bunun için yapılacak en önemli nokta; ortak paydalarda birlikteliği oluşturup, bir araya gelmektir…

Mesleki işlevini bilimin yol göstericiliğinde, doğa ve insan yararına yürütmek temel ilke olmalıdır…

Bir avuç anamalcının çıkarını yürütecek olan gerici, tutucu ve kurulu düzenden yana olan faşizan  siyasetlere karşı olmak, tek liste ile yarışmak hedefimiz olmalıdır... 

Bu ise meslek odalarında birliktelik önceliğini benimseyen, İnsan Hakları ve Demokrasiden yana yönetim oluşturmakla olasıdır... 

Kısaca “Dar Anlamda Biz Anlayışı” ivedilikle terk edilip, yönetimin  muhalif örgütleri ele geçirerek, arka bahçe haline getirme anlayışına karşı koymak gerekir…
 
Bu yapılmadığı ve en geniş katılımla yönetimler oluşturulmadığı sürece, demokratik olgunluğun yerini kısır tartışmalar alacaktır… 

Unutulmamalıdır ki, yönetimler gelip geçicidir. Esas olan örgütün korunması ve iktidarın büyük çıkarlarına dayalı tasarı ve uygulamalarına karşı mücadelenin sürdürülmesidir…

Bunun için yapılacak şey ortaklaşmak, eleştiri ve özeleştiri mekanizmalarını doğru zamanda ve doğru zeminde çalıştırmaktır…

Ancak  doğru zamanda ve doğru yerde eleştiri yapılmamasının, örgütsel bütünlüğü bozmaktan başka sonucu yoktur… 

Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise eleştiri de kullanılan dil ve biçemin kırıcı ve onur kırıcı olmamasıdır...
 
Öte yandan yönetimde bulunanların; Ben yönetimdeyim,  her şeyi ben bilirim, ben bildiğimi yaparım anlayışından uzak durmak gerekir…

Yönetimde olmayanları küstürüp öteleyecek, hareket ve uygulamalardan kaçınmak temel ilkemiz olmalıdır…

Üyelerin geniş katılımının sağlandığı, meclis çalışmaları hedeflenmelidir. Böylece yönetimde olmayanların kendilerini ifade etmelerine olanak sağlandığı gibi, eleştiri ve özeleştiri işleyişinin örgüt içi toplantılarda yapılması sağlanmış olacaktır…
 
Sonuç olarak geçmişin hastalıklı yapısı olan “Bizim Olsun Küçük Olsun” şeklindeki dar grupçu anlayış kesinlikle DKÖ’den uzaklaştırılmalıdır…

Genel Kurul Süreçlerinde esas ölçütümüz  örgüt olmalıdır…
Bu  anlayış ile en geniş katılım esas alınmalıdır…

Siyasi ve etnik bağımlılıkların yansıdığı dar anlamda biz anlayışından uzak durulmalı, geniş anlamda BİZ paydası ile ortaklaşma sağlanmalıdır…

Lütfen birbirimizi hor görmeyelim!…

Gelin BİZ olarak soluk alıp, Aşık Veysel ustamıza kulak verelim…

Beni Hor Görme Kardeşim 
Sen Altınsın Ben Tunç Muyum 
Aynı Vardan Var Olmuşuz 
Sen Gümüşsün Ben Saç Mıyım 

Sevgiler…

Dr. Mustafa Torun

Dr. Mustafa Torun

Dr. Mustafa Torun

DİĞER YAZILARI Gariban  Emekçilerimiz  İş Cinayetlerinde Ölmeye Devam Ediyor… SOMADAKİ 10 YIL ÖNCEKİ İŞ KATLİAMI POLİTİKTİR!..  Bizleri Zaten Hasta Ettiniz. Bari Çocuklarımızı Etmeyin!… 1 Mayısıma Dokunmayın Diye Huma Kuşu Yükseklerden Sesleniyor… Nasıl Karar Veriyoruz? 23 Nisan Çocuk  Bayramı ve    Ülkemizdeki Çocuk Evlilikleri… CHP En Çok Oy Aldığı Yerlerde Oy Kaybına Mı Uğradı? Gelecekte Sorunlu Enfeksiyonlar Boynumuzu Bükecek Mi? 31 Mart 2024 Yerel Seçiminin Patronu Gerçekten Halk Mı? Türkiye 31 Mart’ta yerel seçimler için bir kez daha sandığa gidecek… Dünya Tüberküloz Günü ve Gerçekler… Bizler Bilim Diye Haykırırken, Çedes Dörtnala Koşuyor!.. Kadın Cinayetleri Ağır Bir Halk Sağlığı Sorunudur… Emekten Yana Olan Kadın Dostlarıma Diyeceklerim Var!.. Aşırı Sıcaklar Hepimizi Yakacak Gibi!.. Nüfus Artış Hızı Düşerken, Yaşlılık Artmış… Niçin Saydam Olamıyoruz? İşte Merak Ettiğiniz 2019 Yılı Türkiye Ölüm Verileri Ve Düşüncelerimiz… 6 Şubat  2023 Depreminin Bize Öğrettikleri… 2022 Türkiye Ölüm Verileri Beni Ürküttü… 24 Ocak Günü Yine Geldi Çattı… Ateşli Hastaya Yaklaşım Nasıl Olmalı? 2023 Yılında da Kadın Cinayetleri Dur Durak Bilmedi… 2023 Yılı 2022 Yılını Arattı Mı? Ülkemizde İlaçlar Neden Bulunmuyor? Uyuşturucu Çocuklara Kadar İndi Mi? Kozmetik mi? Çılgınlık mı? Kışın Alt solunum Yolları Enfeksiyonu Sık mı  Olur? Madenci Deyince Hep Hüzünlenirim Dünya AIDS Günü Ve Uyarılarımız… 24 Kasım Öğretmenler Günü Mü? Antibiyotikleri  Gelişgüzel Kullanmayın!.. Halkımız Ana Muhalefet Partimizden Ne İstiyor? Çocuklarımız Giderek Suça İtilirken Mutlu muyuz? Sevgili  Nusret Fişek Hocamızı Asla Unutmayacağız… Grip Aşısı Niçin Çok Önemli? Neler Geliyor Gariplerin Başına!.. Hastanelerimizde Muayene Olma İşkencesi… Kerhen mi Karar veriyoruz? 6 Şubat Depremi Sonrası Unutmayacağımız Gerçekler… Toplum Olarak Çökkünlük ve Çürüme İçinde miyiz? HPV ile İlintili Siğiller ve Kanserlerden Aşı ile Korunabilir miyiz? 224 SAYILI SAĞLIĞIN SOSYALİZASYON YASASI “Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu! Kültürleri niçin  Anlamak istemiyoruz? Türkiye Kültürel Açıdan  Nasıl Bir Ülkedir? Halkımız bu pazar değişimi yapacak mı? Seçimi Cumhurbaşkanı Kazanırsa 2033’e Kadar Türkiye’yi Yönetmesi Olası mı? Kadınlarımız Önümüzdeki Özgürleşme Dönemecinde Neler İstiyorlar? Seçim Güvenliği Çok Çok Önemli KORONA PANDEMİSİ VE MRNA AŞILARI DÜNYA AŞI HAFTASI VE BAĞIŞIKLAMA BU SEÇİM HERŞEYİ ETKİLEYECEK KÜLTÜRLERİ ANLAMAK SEÇİM VE   DOKTOR CİNAYETLERİ İNSANLARIMIZ SOSYAL, RUHSAL, FİZİKSEL, EKONOMİK VE SİYASİ OLARAK İYİ Mİ? LÜTFEN BÖLMEYİN! BİRİBİRİMİZİ DİNLEMEYİ BİLE UNUTTURDULAR!.. DEPREM KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURAMADI DEPREM  İŞÇİ ÖLÜMLERİNE TUZ BİBER EKTİ DÜNYA SU GÜNÜNDE UNUTULMAMASI GEREKEN GERÇEKLER  DEPREMZEDELERDE SEL SONRASI LEPTOSPİROZİS VE ÖLDÜRÜCÜ WEİL HASTALIĞI  OKULLAR OLMAYIP, CEHALET DAHA DA ARTSAYDI NE GÜZEL OLURDU! 14 MART TIP BAYRAMI MI? KADIN HEKİMLER VE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ DEPREM BÖLGESİNDE SOLUNUM YOLU HASTALIKLARINDAN KORUNMA KILAVUZU  DEPREMZEDELERİN ÇEKTİĞİ ACILAR YETMEZ GİBİ ŞİMDİ DE  UYUZ OLMAYA BAŞLADILAR İMAR AFFI MI?  İMAR BARIŞI MI?   YOKSULU KANDIRMAK MI?  YA BERABER,  YA HİÇ ! DEPREM BÖLGESİNDE  SU İLE İLİNTİLİ ENFEKSİYONLAR NELERDİR? DEPREMZEDELERİN KARŞILAŞABİLECEĞİ ENFEKSİYONLAR DEPREM GERÇEĞİ SEÇİM YAKLAŞIRKEN MANİSA VE BALIKESİR’E  AYNA TUTALIM MI? PANDEMİ SORULARINIZ VE YANITLARIM SU BAKALIM NEREYE AKACAK? 2023 ERKEN SEÇİMİNDE KRİTİK İLLER? ZEMHERİ İŞÇİ CİNAYETLERİ İSYAN ETTİRİYOR!  SEVGİLİ “İSMAİL TOPUZOĞLU” HOCAM!   NEREDESİN? GAZETECİLİK ZOR ZENAAT BE! BİR HEKİM GÖZÜYLE 2022 YILINDA Kİ KADIN KATLİAMLARINI ANIMSATMAK ÇOK ACI! KEŞKE OLMASAYDI! KORONA’NIN  YENİ VARYANTI  VE  AŞILARLA İLGİLİ SORULARINIZ VE YANITLARIM ÜST VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI ARTTI MI? 2022 YILINI DA DİRENEMEDEN TÜKETTİK MAALESEF EĞİTİM SİSTEMİMİZ DE, SAĞLIK SİSTEMİMİZ GİBİ YERDE SÜRÜNÜYOR. YAZIK Kİ NE YAZIK! NİÇİN EGOLARIMIZ ŞİŞİYOR? SAHTE DOKTORLUK MU? YAPMAYIN ARKADAŞLAR! VEREM HASTALIĞI ARTTI MI? 10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ MÜ? GÜLELİM Mİ, AĞLAYALIM MI? MİKROBİYATA NEDİR? NELERDEN OLUŞMAKTADIR? DÜNYA MADENCİLER GÜNÜNDE YİNE AĞLADIK… KABAHATİN ÇOĞU BİZDE! HIV/AİDS‘ Lİ HASTALARI LÜTFEN SOYUTLAMAYALIM! DIŞLAMAYALIM! KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ MÜ? BİR HEKİM BAKIŞIYLA 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ BU AYLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINI SAKIN KÜÇÜMSEMEYİN! EKİM 2022’DE DE KADIN’A ŞİDDET DURMADI!.. EKİM AYINDA DA İŞÇİ KATLİAMLARI DURMADI SEVGİLİ NUSRET HOCAM. GRİP AŞISI VE  ÖNERİLERİMİZ SAĞLIĞIMIZI SERMAYE SINIFINA BİLE BİLE NASIL TESLİM ETTİK? CUMHURİYET BAYRAMIMIZI SEVDİĞİMİZİ LÜTFEN SOMUTLAŞTIRALIM! EYLÜL AYINDA KADIN CİNAYETLERİ YİNE DURMADI!.. TTB BAŞKANI NE DEDİ? NE DEMEDİ? PANDEMİ SONLANMADI VE SONLANACAK GİBİ DURMUYOR! İŞÇİ CİNAYETLERİ EYLÜL AYINDA DA DURMADI! BİR HEKİM GÖZÜYLE 21 EKİM DÜNYA GAZETECİLER GÜNÜ BARTIN MADENCİ KIYIMI ARTIK SONUNCU OLSUN! “DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜNÜ” BURUK KARŞILIYORUZ!.. BUGÜN BAHÇELİEVLER KATLİAMININ YILDÖNÜMÜ. UNUTMADIK! UNUTTURMAYACAĞIZ! MAALESEF SAĞLIKTA ŞİDDET DURMUYOR!.. HASTA DÜŞTÜK GELMEDİN!.. BARİ CAN VERENDE GEL!.. 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ MÜ? DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜNDE GELDE DUYGULANMA!.. GÜÇLENDİRİLMİŞ COVİD AŞISI BİZLER İÇİN BİR ŞANSTIR KUDUZ ÇOK ÖNEMLİ BİR TOPLUM SAĞLIĞI SORUNUDUR 26 EYLÜL NÜKLEER SİLAHLARIN TAMAMEN ORTADAN KALDIRILMASI GÜNÜ. GRİP AŞISINI YAPTIRMANIZDA YARAR VAR BİR HEKİM GÖZLÜĞÜYLE 12 EYLÜL PANDEMİ DEVAM EDERKEN DİĞER AŞILARIMIZI UNUTMAYALIM ÖZEL YURT FİYATLARI İNSANI HASTA EDİYOR. GELDE YAZMA! 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNÜ UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM!.. İŞ CİNAYETLERİ DE KADIN CİNAYETLERİNİ İZLİYOR… COVİD-19 ÇOK DRAMATİK YAN HASTALIKLARA NEDEN OLABİLECEK RİSKLİ BİR ENFEKSİYONDUR BİR HEKİM OLARAK KADIN CİNAYETLERİNİ YAZMAK GERÇEKTEN ÇOK ZOR
Gazete Manşetleri
E-GAZETE
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA